Examples of using "Bała" in a sentence and their turkish translations:
O bunu yapmaya korkmuştu.
Susan dehşete kapılmıştı.
O, bir konuşma yapmaya korkuyordu.
O, köpekten korkuyordu.
O bilmediğini itiraf etmeye korkmuştu.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.