Examples of using "Francuską" in a sentence and their turkish translations:
Fransız kahvesini severim.
Tatilimizi kırsal Fransa'yı keşfederek geçirdik.
Bu şarkının Fransızca versiyonunu duydum.
Fransızca telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
Tom Fransız edebiyatı okumayı sever.
Tom bütün günü Fransızca telaffuz çalışarak geçirdi.
Onlar Fransız devriminden Marie Antoinette'in sorumlu olduğunu söylüyor.