Examples of using "Każdą" in a sentence and their turkish translations:
Raftaki her kitabı okudum.
- Kütüphanedeki bütün kitapları okudum.
- Kütüphanede bütün kitapları okudum.
Herhangi bir durum için hazırım.
Pazar günleri büyük ebeveynlerimi ziyaret ederim.
Peçeteleri katla ve her tabağın yanına bir tane koy.
O her cumartesi öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirir.
Leyla'nın ölme şansı her saat artıyordu.
- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.
Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.
Ben dişçiye her ziyaret için 30 Euro öderim.