Examples of using "Liczba" in a sentence and their turkish translations:
Öğrencilerin sayısı düşüyor.
Biletlerin sayısı sınırlıydı.
On iki, çift bir sayıdır.
Sıfır özel bir sayıdır.
Protestolar muhtemelen artacaktır.
Yüz, benim en sevdiğim sayıdır.
Üç benim şanslı sayım.
Çok sayıda vatandaş orduya katıldı.
Bazı insanlar on üçün uğursuz bir sayı olduğunu söylerler.
Bazıları yedinin şanslı bir sayı olduğuna inanıyor.
Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.
Çin'in nüfusu Japonya'dan daha büyüktür.
Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.
Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.
2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.
Bazı insanlar on üç sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar.
Her çift sayı iki asal sayının toplamıdır.
bu sıradaki sayı dizisi gibi basit de olabilir -
Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
Neyse ki istenmeyen gebelik oranı son birkaç yıl içerisinde
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.
Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.