Examples of using "Lokalne" in a sentence and their turkish translations:
Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.
Elbette yerel hastaneler olmalı.
Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.
Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.