Examples of using "Moja żona" in a sentence and their turkish translations:
Eşim Polonyalı.
Karım bir vejetaryendir.
Karım uyumaya çalışıyor.
Karım beni öldürecek.
Bu benim karım.
- Karım beni yener.
- Karım beni dövüyor.
Benim karım bir oyuncu.
- Bu benim eşim Edita.
- Bu benim karım Edita.
- Bu, karım Edita.
Karım Çinlidir.
Karım bir doktordur.
Karım kedilerden nefret eder.
Karım nerede?
Karım alkolik.
Karım deli.
Karım kısa süreli çalışıyor.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.
Karım Urumçi'nin yerlisidir.
- Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.
Karım kanserden öldü.
Eşim iyi bir yöneticidir.
Karım erken 1500 gramlık bir bebek kız doğurdu.
Eşimin adı Lidia Zarębowa.
Az önce karımın beni aldattığını öğrendim.
Karım Shen-Ling hastane odasında
Yöneten benim, karım değil. Sen öyle san canım.
Karım da seni görmekten memnun olacak.
Karım ve çocuklarıma ben bakarım.
Polonyalı bir kadınla evliyim.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- Karım bana sıklıkla telefon eder yurtdışında olduğumda.
- Ben yurtdışındayken karım bana sıklıkla telefon eder.
Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.