Examples of using "Niczym" in a sentence and their turkish translations:
Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,
Hayat seyehat gibidir.
Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor
Onun iyileşmesi mucizeden başka bir şey değildi.
O hiçbir şey üzerinde çalışmıyor.
- Sami'nin hiçbir şey umurunda değildi.
- Sami hiçbir şeyi umursamıyordu.
ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.
ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
Rüzgar, çığlık atan hayaletler gibi korkutucu geliyor.
Tom henüz bir şey bilmiyor.
Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,
Gazetede ilginç bir şey yok.
Hayat ya cesur bir macera ya da hiçbir şeydir.
Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
Bugünkü gazete önemli bir şey içermiyor.
Tom bir şey hakkında ilgili gibi görünmüyor.
Sizin sorunlarınız benimkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır.
Hayat yaz çiçekleri kadar güzel ve ölüm sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.
Bir halt bildiğin yok Tom Jackson.
Onun düşündüğü bütün şey onunla tanışmak.