Examples of using "Pójście" in a sentence and their turkish translations:
Yürüyüşe gitmeyi önerdim.
Tom Mary'yi gitmeye ikna etti.
Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?
Senin şimdiye kadar bir uzmana gitmeyi düşünüp düşünmediğini merak ediyorum.