Translation of "Tworzą" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Tworzą" in a sentence and their turkish translations:

Razem tworzą plan możliwości.

Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.

Razem tworzą onieśmielający tłum.

Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.

Ponieważ te zmiany tworzą przygodę.

Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.

I nigdy nie tworzą skoordynowanych grup.

yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

I tworzą tak zwane „jezioro pokopalniane”.

ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.

One tworzą przygodę i architektura jest przygodą.

Maceralar yaratır. Mimarinin kendisi de bir maceradır.

Ich sumujące się siły grawitacji tworzą pływ syzygijny,

Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.

Teraz wiemy, że tworzą je miliardy jednokomórkowych stworzeń.

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.

Rozwiązania tworzą inne problemy, które z kolei trzeba rozwiązać.

ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

Niektóre w uroczy sposób wołają o pomoc. Bioluminescencyjne grzyby tworzą własne światło.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.