Translation of "Złoto" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Złoto" in a sentence and their turkish translations:

Odkryto tam złoto.

Altın orada keşfedildi.

- Złoto jest cięższe niż żelazo.
- Złoto jest cięższe od żelaza.

- Altın demirden daha ağırdır.
- Altın, demirden daha ağırdır.

Złoto nie kupi wszystkiego.

Altın her şeyi satın alamaz.

Czy to czyste złoto?

O saf altın mı?

I zainwestowałem w złoto.

parayı alıp altına yatırmıştım.

Złoto jest cięższe od srebra.

Altın gümüşten daha ağırdır.

Ludzie walczą żelazem o złoto.

İnsnlar altın için demirle savaştılar.

Złoto jest cięższe od żelaza.

- Altın demirden daha ağırdır.
- Altın, demirden daha ağırdır.

Złoto jest droższe od ołowiu.

Altın kurşundan daha pahalıdır.

Złoto jest cenniejsze niż żelazo.

Altın demirden daha değerlidir.

Wzięła kredyt, dając w zastaw złoto.

Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.

Przyznał, że to on ukradł złoto.

O, altını çaldığını itiraf etti.

Nie wszystko złoto, co się świeci.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.

Aluminium stało się droższe niż złoto.

Alüminyum altından daha pahalı hale geldi.

Złoto przylgnie do chemikaliów i się oddzieli.

ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.

Złoto jest podobne w kolorze do mosiądzu.

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.

Wszystkie te książki będą pewnego dnia cenne niczym złoto.

Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır.

Świat oparty jest na złotej zasadzie: kto ma złoto, ten ustala zasady.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.