Examples of using "Zewnątrz" in a sentence and their turkish translations:
Dışarıda bekle.
Dışarıda bekleyeceğim.
Dışarı gel.
Dışarıda bekledik.
Biz dışardaydık.
Dışarıda birisi var.
Dışarısı soğuk.
Dışarıda bekleyen bir taksi var.
Dışarıda kar yağıyor.
Tom dışarıda.
Tom dışarıda kaldı
Dışarıda hava kararıyor.
Bu sabah dışarı erken çıktım.
Benimle dışarıya gel.
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Spor egzersizlerini dışarıda yap!
Tom hala dışarıda bekliyor.
Canım dışarı çıkmak istiyor.
Dışarıda hava sıcak görünüyor.
Evimizin dışında park etmiş bir polis arabası var.
Dışarıda ne olduğuna bakın.
Tom ve Mary dışarıda bekliyorlar.
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
Ben dışarı gidemedim.
Açık havada egzersiz yapın.
Dışarı çıkalım ve yıldızlara bakalım.
Yağmur yağmaya başladığında, tam dışarı çıkıyordum.
Bu kapı sadece dışarıdan açılır.
Dışarısı sıcak mı?
Ben dışarıda oturup Japonca okudum.
Dışarıdan bakınca nefes alma sırasında şişen,
Çok soğuk olduğu için dışarı çıkmadım.
O kadar ürkmüştü ki yalınayak dışarı koştu.
Tom Mary'nin dışarıda oynamasına izin vermedi.
Yoğun ısı nedeniyle açık havada oynayamadık.
Evde kalmak dışarı çıkmaktan daha iyidir.
Lütfen dışarı çık ve ne olduğunu bul.
Bizi dışarıdan ve yukarıdan bölmek
O kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.
Dışarı çıkıp temiz hava almaya gerçekten ihtiyacım var.
Yağmurda dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Dışarıda hava soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka giymelisin.
Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.
Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.
Dışarıya çıkınca soğuktan tir tir titredim.