Examples of using "Adianta" in a sentence and their turkish translations:
Tekrar yapmanın anlamı yok.
Onu yapmanın bir faydası yok.
Onu ikna etmeye çalışmanın yararı yok.
Onunla konuşmanın faydası yok.
Son pişmanlık fayda etmez.
Onunla tartışmanın faydası yok.
- Yararı yok.
- Bu gereksiz!
Ondan yardım istemenin faydası yok.
Artık düşünmeye devam etmek işe yaramaz.
Tekrar denemenin faydası yok.
Tartışmak faydasız.
Dökülen süt için ağlamak bir işe yaramaz.
Eğer yağmur yağacaksa sahile gitmenin bir anlamı yok.
Onunla konuşmanın faydası yok.
Yabancılardan yemek dilenmek nafile. İstediği kadar denesin.
Hasta olduktan sonra, meyve yemenin yararı yok.
Yardım için bağırmanın faydası yok. Hiç kimse seni duymayacak.
Bunun hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmanın faydası yok.
Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.