Translation of "Agarrar" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Agarrar" in a sentence and their turkish translations:

Ele vai agarrar em qualquer palha.

O, umutsuzca başarmayı deneyecek.

Estou a perder as forças para agarrar-me.

Burada tutunarak güç kaybediyorum.

Escolhi agarrar numa câmara em vez de numa metralhadora.

elime bir silah değil bir kamera aldım.

Então, vamos agarrar pela cauda ou vamos prender a cabeça?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Ou tento agarrar a cauda e mantenho-me longe da cabeça.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Estes pedicellariae vão agarrar-te a pele e injetar este veneno poderoso.

pediseller derinize yapışıp çok güçlü bir zehir bırakır.

Você deve estar atento durante a entrevista e agarrar qualquer oportunidade que se apresenta.

Görüşme sırasında özenli olmanız ve kendini gösteren bir fırsat yakalamanız gerekiyor.