Examples of using "Ator" in a sentence and their turkish translations:
- Ben bir aktörüm.
- Ben bir oyuncuyum.
O bir aktör.
Sen iyi bir oyuncusun.
Babam bir oyuncuydu.
Bir aktör olmak istiyorum.
Ben ünlü bir aktörüm.
- Ben artık oyuncu değilim.
- Artık aktör değilim.
Babam bir aktördü.
Tom bir aktör.
- Bir erkek oyuncuya benziyor muyum?
- Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?
Tom bir aktör değil.
Harry Amerikalı bir aktördür.
Ben aktörü hiç duymadım.
Charlie Chaplin bir oyuncudur.
O bir çocuk aktör.
Tom harika bir aktör.
Tom harika bir aktördür.
Tom iyi bir oyuncu.
Tom bir aktör mü?
Harry Amerikalı bir aktördür.
- Bu aktörü hiç duymadım.
- Bu aktörü hiç işitmedim.
O, bir aktör olma yeteneğinden yoksundur.
Charlie Chaplin bir İngiliz aktördü.
Bir aktörmüş gibi davranmak istiyorum.
O eski bir çocuk oyuncu.
Peter O'Toole en sevdiğim aktördür.
- Tom iyi bir aktör değil.
- Tom iyi bir oyuncu değil.
Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
Avustralyalı aktör, Andy Whitfield, vefat etti.
Favori Amerikalı aktörün kim?
Favori İngiliz yazarın kim?
Gözde çocuk aktörün kimdir?
Aktör popülaritesinin zirvesinde öldü.
Aktörün performansının eleştirisi adildi.
Filmi izleyene kadar aktörü bilmiyordum
Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.
Hayalim Holivud'da bir aktör olarak başarılı olmaktır.
Bir aktörün izleyicisini tanıması bir zorunluluktur.
Bu aktör kendi hünerlerini yapar.
Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı
En sevdiğim İtalyan aktör Adriano Celentano.