Examples of using "Caça" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir savaş pilotu.
O savaş uçağı bir bomba attı.
Av sezonu bitti.
Cadı avı başladı.
Bir erkek puma. O da ava çıkmış.
Artık beslenme veya avlanma yoktu.
- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Av ruhsatın var mı?
İkisini de doyuran avları anne indiriyor.
Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.
Korunan alanlarda avcılık yasaktır.
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.
Sırtlanlar ve parslar yakında ava çıkacak.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.
Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.
Köpek kediyi ağacın etrafında takip ediyor.
UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?
UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?
İşte gece şehirde avlanan sarı renkte bir fırsatçı.
Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.
Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.
Tüketim amaçlı yasadışı kaplumbağa avcılığı hala vardır.
Koklama duyusu, tazınınkinden dört kat daha keskin.
Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.
Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.