Examples of using "Emprestou" in a sentence and their turkish translations:
Tom bana biraz ödünç para verdi.
Tom bana bir DVD ödünç verdi.
Tom sadece bana bazı kitapları ödünç verdi.
O bana iki kitap ödünç verdi.
Bana 30 peso ödünç verdi.
Tom bana üç kitap ödünç verdi.
Tom bana otuz dolar ödünç verdi.
Tom kamerasını Mary'ye ödünç verdi.
Tom, Mary'ye bir kitap ödünç verdi.
Sen bunu ona ödünç vermedin.
Tom Mary'ye otuz dolar ödünç verdi.
Bir arkadaş bu kitabı bana ödünç verdi.
Banka ona 500 dolar kredi verdi.
Erkek kardeşime hiç para ödünç verdin mi?
Hiç şirketinden ödünç para aldın mı?
Bana ödünç verdiğin kitabı kaybettim.
Banka şirkete 1,000,000 dolar kredi verdi.
Tom, geçen hafta bana bu kitabı ödünç verdi.
Bana ödünç verdiğiniz kitabı okumayı bitirdim.
Banka şirkete bir milyon dolar kredi verdi.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.
- Banka şirkete bir milyon dolar kredi verdi.
- Banka şirkete bir milyon dolar borç verdi.
Tom birkaç günlüğüne Mary'nin arabasını ödünç aldı.
Neden onun gibi birine ödünç para verdin?
Neden onun gibi birine borç para verdin?
Tom'un bana ödünç vermiş olduğu kitabı henüz okumadım.
Tom Mary'den biraz para ödünç aldı.
- Tom Mary'den bir kitap ödünç aldı.
- Tom, Mary'den bir kitap ödünç aldı.