Examples of using "Escuras" in a sentence and their turkish translations:
Şu siyah bulutlara bak.
O her zaman koyu giysiler giyer.
Tom her zaman koyu elbiseler giyer.
Ben genellikle koyu renk giysiler giyerim.
Madenin içi kapkaranlık.
Ve tüm bu referandum karanlıkta gerçekleşti
Tom tanışma randevusuna gitti.
Onlar bir tanışma randevusunda tanıştı.
Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
Koyu renk giymeyi sever.
Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.
Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.
Fakat daha karanlık gecelerde... ...altıncı bir his devreye giriyor.
Gecelerin en karanlığında Namibya'nın kumulları korkulası yerlerdir.
Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.
Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.
Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.