Examples of using "Esquilo" in a sentence and their turkish translations:
Bak, bir sincap!
O bir sincap.
İblis bir sincaptır.
Sincaplar fındık yer.
Bu sincap kış uykusuna yatıyor.
Hiç sincap gördün mü?
Tom'un sadece bir sincabı var.
- Sincap fındık yedi.
- Sincap, fındıkları yedi.
İblis bir sincaptır.
Sincap ağaca tırmandı.
Kedim bir sincap öldürdü.
Kedi sincabı kovalar.
Sincap pizza yiyor.
Sincap fındık toplamayla meşguldü.
Bugün bir albino sincap gördüm.
Sincap ağaçları seviyorum dedi.
Kedi sincabı kovalıyor.
Bu sincap beni delirtiyor.
Sincap bütün çerezi yedi.
Bir sincap dalların arasında saklandı.
Tom'un sincabı rock müzik dinlemeyi sever.
Evet, bakın fıstıklarla dolu bir sincap zulası.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.
Tom bir sincap mıknatısı aldı ve onu buzdolabının üstüne koydu.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
19 Ağustos 1960 günü, Sovyet uzay aracı Korabyl-Sputnik 2 uzaya iki köpek (Belka (Sincap) ve Strelka (küçük ok) adlarında) taşıdı ve güvenli bir şekilde dünya'ya geri döndü.