Translation of "Papai" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Papai" in a sentence and their turkish translations:

- O papai trabalha duro.
- O papai é esforçado.

Babam sıkı bir işçidir.

Feliz aniversário, papai.

Doğum günün kutlu olsun, baba.

- Ele acredita em Papai Noel.
- Ela acredita em Papai Noel.

O, Noel Baba'ya inanıyor.

Papai consertou o carro.

Babam arabayı tamir etti.

Aonde o papai foi?

Babam nereye gitti?

Papai sempre o encoraja.

Baba her zaman ona cesaret verir.

O Papai Noel existe?

Noel Baba gerçek mi?

Papai comprou uma câmera.

Babam bir kamera satın aldı.

Papai veio para casa.

Babam eve geldi.

Aonde você está indo, papai?

Nereye gidiyorsun, baba?

Papai está escrevendo caracteres chineses.

Babam Çince karakterleri yazıyor.

Papai, você acredita em fantasmas?

Baba, hayaletlere inanır mısın?

Papai, a Maria me bateu!

Baba, Mary bana vurdu!

Dê um beijo no papai.

Babana bir öpücük ver.

Ele acredita em Papai Noel.

O, Noel Baba'ya inanıyor.

Papai é um bom homem.

Babam iyi bir insan.

Papai, aqui está o café.

Baba, işte kahve.

Diga ao papai que venha.

Babama gelmesini söyle.

Papai, você ainda esta zangado comigo?

Baba, hâlâ bana kızgın mısın?

Você vai ser papai de novo!

Yeni baba olacaksın!

O papai me comprou uns livros.

Babam bana bazı kitaplar satın aldı.

O filhinho travesso adorava o papai.

Muzip küçük çocuk, babasını çok sevdi.

Isso não vai agradar o papai.

Bu, babayı memnun etmeyecek.

Tom se fantasiou de Papai Noel.

Tom Noel Baba gibi giyinmiş.

Eu não acredito em Papai Noel.

Noel Baba'ya inanmıyorum.

Tom ainda acredita em Papai Noel.

Tom hâlâ Noel Baba'ya inanıyor.

- Meu filho ainda acredita em Papai Noel.
- O meu filho ainda acredita em Papai Noel.

Oğlum hâlâ Noel Baba'ya inanıyor.

A menina ainda acredita em Papai Noel.

Kız hâlâ Noel Baba'ya inanmaktadır.

Papai Noel, quero uma namorada de Natal.

Noel Baba, Noel için bir kız arkadaş ağırlamak istiyorum.

Quando crescer, quero ser como o papai.

Büyüyünce aynı babam gibi olmak istiyorum.

O Papai Noel estava parado no jardim.

Noel Baba bahçede duruyordu.

Tom recebeu uma carta do Papai Noel.

Tom, Noel Baba'dan bir mektup aldı.

O Papai Noel mora no Polo Norte.

Noel Baba Kuzey Kutbu'nda yaşar.

Quando o papai volta para a casa ?

Babam eve ne zaman geliyor?

Papai nos contou uma história muito interessante.

Baba bize çok ilginç bir hikaye anlattı.

A mamãe é maior que o papai.

Annem babamdan daha yaşlı.

Tom escreveu uma carta ao Papai Noel.

Tom Noel Baba'ya bir mektup yazdı.

Papai, já não posso mais andar. Carrega-me.

Baba, artık yürüyemiyorum. Beni taşı.

Querido Papai Noel, quero uma namorada no Natal.

Sevgili Noel baba, Noel için bir kız arkadaş istiyorum.

O papai me deu um jogo de computador.

Babam bana bir bilgisayar oyunu verdi.

Tom escreveu uma carta para o Papai Noel.

Tom, Santa'ya bir mektup yazdı.

Papai Noel foi um santo da Ásia Menor.

Noel Baba bir Anadolu ereniydi.

Como foi que você e papai se conheceram?

Sen ve babam nasıl tanıştınız?

Você acreditava em Papai Noel quando era criança?

Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?

- Meu papai viveu em Nagoya durante mais de quinze anos.
- Meu papai viveu em Nagoya por mais de quinze anos.

Babam on beş yıldan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadı.

Trabalho meio-período como Papai Noel num shopping center.

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Papai deixou de fumar por causa da sua saúde.

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

Quando eu era uma criança, acreditava em Papai Noel.

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.

Papai, você está com um cheiro de quem andou bebendo.

Baba, içki içmişsin gibi kokuyorsun.

Quando anos tinha quando parou de acreditar no Papai Noel?

Noel Baba'ya inanmayı bıraktığında kaç yaşındaydın?

- Tom é o meu pai.
- Tom é o meu papai.

Tom benim babam.

Papai era filho de argentinos e mamãe era filha de brasileiros.

Babam Arjantinlilerin oğluydu ve annem Brezilyalıların kızıydı.

- Papai vai se operar.
- Meu pai vai passar por uma cirurgia.

Babam bir operasyon geçirecek.

Papai disse que a coisa mais importante é que estou vivo.

Babam, hayatta olmamın en önemli şey olduğunu söylüyor.

Papai veio para casa mais ou menos há dez minutos atrás.

Yaklaşık on dakika önce babam eve geldi.

A mamãe ficou no carro enquanto o papai fazia as compras.

Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.

- Meu pai disse não.
- Meu papai disse não.
- O meu pai disse não.

Babam hayır dedi.

Papai precisa de descanso. Faz três horas que ele está trabalhando no jardim.

Babamın bir dinlenmeye ihtiyacı var. O üç saattir bahçede çalışmaktadır.

- O professor Hudson é amigo do meu pai.
- O professor Hudson é amigo do papai.

- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.

O objetivo de mamãe era formar-se, mas o objetivo de papai era a mamãe.

Annemin amacı üniversiteyi bitirmekti ama babamın amacı annemdi.

Papai, vamos fazer caretas um para o outro, para ver quem fica mais tempo sem rir.

Baba, birbirimize komik yüz hareketleri yapalım ve kim gülmeden en uzun durabilecek görelim.