Examples of using "Passo" in a sentence and their turkish translations:
Saatlerdir bekliyorum.
Bir adım geri atın.
Gir.
Bir adım öne çık.
Ben hazırım.Bir sonraki adım nedir?
Atılacak en mantıklı adım bu.
Yabancılara güvenmiyorum.
Bu büyük bir adım.
Tom ilk hamlesini yaptı.
Benim bir kalp pilim var.
Bir sonraki adım nedir?
O, öne doğru bir adım attı.
biz bir adım bile ilerleyemedik
Bütün günü sahilde geçirdim.
Tom geriye adım attı.
Şimdi geri çekil.
Yan adım.
Biz ilk adımı yapalım!
Tom'la çok zaman geçirdim.
Bir adım daha yürüyemem.
İlk adım en zor olanıdır.
Burada ne kadar uzun süre kalırsam o kadar üşür
Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım diyordu
Kımıldama! Bir adım atarsan ölürsün!
İlk adım her zaman en zorudur.
Tom her zaman bizden bir adım öndedir.
Tom çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı.
Tom Mary'ye doğru bir adım attı.
Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.
O yıllarda hiç görülmemiş bir adım attı Sovyetler Birliği
Günde birkaç saati web sayfamı düzenleyerek geçiriyorum.
Zamanımın çoğunu Tom ile geçiriyorum.
Fransızca çalışarak bir haftada en az üç saat geçiririm.
Günün büyük bölümünü geçirdiğim yer burası.
- Tom bir basamağı ıskalayıp merdivenlerden aşağı düştü.
- Tom adımını boşa atıp merdivenlerden aşağı yuvarlandı.
Matarayı oradan geçirip sıkacağım ve buraya basitçe gömeceğim.
Sadece bir adım ileri attığında bakın ne oldu.
Dünya bir kitaptır ve her adım bir sayfa açar.
O kadar yorgunum ki bir adım daha atamam.
Ben her zaman güneş losyonu kullanmam.
Boya için bir odayı hazırlama süreçte en önemli adımdır.
Zamanımı çalışıyor olmam gerekirken pencereden dışarıya bakarak geçiriyorum.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
Bütün günü Facebook'ta geçirmiyorum.
Dünya sadece bir kitap gibidir ve attığın her adım bir sayfa çevirmek gibidir.