Examples of using "Policiais" in a sentence and their turkish translations:
Siz polis misiniz?
- Onlar polis.
- Onlar polis memuru.
- Onlar emniyet mensubu.
Polislerden nefret ederim.
Polisleri arıyorum.
Polis memurları mavi üniforma giyer.
Polisleri sevmiyorum.
Onlar polis olmalılar.
Polisler gitti.
Yedi polis öldürüldü.
Polisler geldi.
Polisler her yerdeler.
Onun gibi polislerden nefret ederim.
Onlar bizim polis olduğumuzu biliyor.
"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."
Her iki polis öldürüldü.
Polislerden korkuyorum.
Polislerden korkmuyorum.
Polis memuru musunuz?
Polis memurlarının görevdeyken içki içmelerine izin verilmemektedir.
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
Polis hırsızı yakasından yakaladı.
En iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.
Polislerin çoğu işlerini kaybetti.
Polisler gaz maskesi ve kask giydi.
Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.
New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
Sadece polisiye tedbirlerin arkasına saklanmak yerine
Lisa Gardner, dedektif DD Warren hakkında polisiye romanlar yazıyor.
İki politikacı ilk defa yüz yüze görüştü.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.
Polis, Fadıl'ı bulmalarına yardımcı olacak hiçbir ipucu bulmadı.
Polis, evi baştan başa aradı ama Fadıl'dan hiçbir iz bulmadılar.