Examples of using "Potencial" in a sentence and their turkish translations:
Potansiyelin var.
Büyük bir potansiyele sahipsin.
Tom'un bir sürü potansiyeli var.
Tom'un çok fazla potansiyeli var.
Onlar çok büyük bir potansiyele sahiptir.
Başka bir potansiyel yemek tuzağa çekiliyor.
- Tom büyük bir potansiyele sahiptir.
- Tom'un büyük bir potansiyeli var.
Bütün çocuklar potansiyel dahilerdir.
Tüm adamlar potansiyel cesettir.
Gergedanlar tehlikeli olabilir,
Sadece birkaç potansiyel sorunu belirtmek istiyorum.
Avokado, kalp hastalıklarının tedavisinde çok kullanılan kimyasal bir bileşik olan beta-sitosterol'un potansiyel bir kaynağıdır.