Translation of "Raposa" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Raposa" in a sentence and their turkish translations:

Uma raposa chegou.

Bir tilki birlikte geldi.

Eles capturaram a raposa.

- Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.

Esse cara parece uma raposa.

Bu adam tilkiye benziyor.

O caçador atirou numa raposa.

Avcı bir tilki vurdu.

A raposa é um animal selvagem.

Tilki vahşi bir hayvandır.

A raposa azul está no zoológico.

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.

A raposa está comendo uma galinha.

Tilki bir tavuk yiyor.

- Nós armamos uma armadilha para capturar uma raposa.
- Preparamos uma armadilha para pegar uma raposa.

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

Bob queria manter a raposa em casa.

Bob Tilkiye evde bakmak istedi.

A raposa escondeu-se na árvore oca.

Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.

A raposa deve ter matado a galinha.

Tavuğu o tilki öldürmüş olmalı.

raposa, leão e porco descendo para a cidade

şehre inen tilki, aslan ve domuz

Qual é o som que a raposa faz?

Tilki ne der?

Se fosse de raposa, teria um cheiro muito forte.

Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.

Eu vi o lobo, a raposa e a lebre.

Ben bir kurt, bir tilki ve bir tavşan gördüm.

A raposa perde o pelo mas não o vício.

- Tilki derisini kaybeder ama hilekarlığını değil.
- Can çıkar, huy çıkmaz.

A veloz raposa marrom não pulou sobre o cachorro preguiçoso.

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.

Ele mal havia andado meia milha quando encontrou uma Raposa manca e um Gato cego caminhando juntos como dois bons amigos. A Raposa manca se apoiava no Gato, e o Gato cego deixava a Raposa guiá-lo.

Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.

Este tem um cheiro canino, é mais suave. O pelo de raposa é áspero.

Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.

"O Corvo e a Raposa" é uma das fábulas mais famosas de La Fontaine.

Karga ve tilki La Fontaine'in en ünlü masallarından biridir.

Há muito, muito tempo, na Índia, um macaco, uma raposa e um coelho conviveram felizes.

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.

Um dos meus contos de fadas favoritos quando eu era criança era a história de um espírito de raposa travesso.

Çocukluğumda en sevdiğim masallardan biri, yaramaz bir tilki ruhunun hikayesiydi.

- A raposa veloz pula sobre o cão preguiçoso.
- Yuri viu um pequeno jabuti xereta e dez cegonhas felizes comendo kiwi.

- Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
- Pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi.