Translation of "Satisfazer" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Satisfazer" in a sentence and their turkish translations:

Ele é impossível de satisfazer.

Onu memnun etmek imkansızdır.

Sobre Hillary Clinton, ela ainda não pode satisfazer o marido. Não esquecemos como ele disse que iria satisfazer toda a América

Hillary Clinton hakkında, o daha kocasını tatmin edemiyor. Koskoca Amerika'yı nasıl tatmin edecek dediğini unutmadık

Um pedaço de pão não foi suficiente para satisfazer sua fome.

Bir parça ekmek onun açlığını tatmin edecek kadar yeterli değildi.

Em muitas partes do mundo, não há comida suficiente para satisfazer as necessidades de todos.

Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.