Translation of "Tesoura" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tesoura" in a sentence and their turkish translations:

Pedra, papel, tesoura.

Taş, Kağıt, Makas

- Posso pegar sua tesoura emprestada?
- Posso emprestar a sua tesoura?

Makasını ödünç alabilir miyim?

Você tem uma tesoura?

Senin bir makasın var mı?

- Há uma tesoura em cima da carteira.
- Tem uma tesoura em cima da carteira.

Masanın üstünde bir makas var.

- Por que você está segurando uma tesoura?
- Por que vocês estão segurando uma tesoura?

Neden makas tutuyorsun?

Dê-me a tesoura, por favor.

Bana makası getir, lütfen.

Cortei o papel com uma tesoura.

Kağıdı bir makasla kestim.

Você terminou de usar esta tesoura?

Bu makas ile mi yaptın?

Ela pegou emprestada a minha tesoura.

Ben makasımı ödünç aldım.

A pedra quebra a tesoura. A tesoura corta o papel. O papel embrulha a pedra.

Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.

De quem será que é esta tesoura?

Bu makasın kimin olduğunu merak ediyorum.

Pergunto-me de quem será essa tesoura.

Bunun kimin makası olduğunu merak ediyorum.

Preciso de uma tesoura para cortar este papel.

Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.

Passa-me aí a tesoura para cortar o fio.

İpi kesmek için bana bir şey ödünç ver.

- Vamos jogar pedra, papel e tesoura?
- Vamos jogar joquempô?

Taş, kağıt, makas oynayalım mı?

Vou usar essa tesoura para cortar o papel amarelo.

Sarı kağıdı kesmek için o makası kullanacağım.

O prefeito cortou a faixa com uma tesoura gigante.

Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.

Queira passar-me a cola e a tesoura que estão nessa caixa, por favor.

O kutudaki tutkal ve makası bana uzat lütfen.