Translation of "Tubarão" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tubarão" in a sentence and their turkish translations:

O tubarão-baleia.

Balina köpek balığı.

Reparei no tubarão.

Köpek balığını... ...fark ettim.

Eles comem tubarão.

Onlar köpek balığı yerler.

O Tom é um tubarão.

Tom bir otlakçı.

Você já viu um tubarão?

Hiç köpekbalığı gördün mü?

De seguida, o tubarão agarra-o.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

O tubarão tenta sacudi-lo nadando.

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

E o tubarão foi completamente despistado.

Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.

No dia seguinte... ... veio um tubarão.

Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.

Ele foi atacado por um tubarão.

Bir köpek balığı tarafından saldırıya uğradı.

Tom foi atacado por um tubarão.

Tom bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı.

A princesa foi comida pelo tubarão.

Prenses köpekbalığı tarafından yenildi.

Olá, rapazes! Onde está aquele tubarão?

Hey, çocuklar! O köpekbalığı nerede?

Às vezes, chamam-lhe "tubarão das dunas".

"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.

A vida do tubarão-baleia é solitária.

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

-Há um tubarão na água-, ela sussurrou.

"Suda bir köpekbalığı var "diye fısıldadı.

Muitas espécies de tubarão estão ameaçadas de extinção.

- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.

De repente vimos um tubarão nadando na nossa direção.

Aniden bizim yolumuzda yüzen bir köpekbalığı gördük.

Felizmente, a mordida de tubarão não danificou qualquer artéria principal.

Neyse ki, köpekbalığı ısırığı herhangi bir büyük artere isabet etmedi.

O maior crocodilo da Terra luta contra o tubarão mais rápido,

Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.

... gravado na memória, um tubarão enorme a aproximar-se dele de repente.

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

Todo o cheiro está nas algas, por isso, o tubarão começa a mordiscar as algas.

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

De alguma forma, conseguiu desviar-se para o sítio menos perigoso, as costas do tubarão.

Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.

E, no minuto seguinte, o tubarão agarra um dos seus tentáculos, e faz um rodopio mortal.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

Depois, viu o tubarão a nadar na periferia, a captar o cheiro dele. E pensei: "Oh, não! Todo este...

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Mas o problema, claro, é que ele tem de voltar. Do outro lado, o tubarão volta a sentir o cheiro.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.