Translation of "Unhas" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "Unhas" in a sentence and their turkish translations:

- Corte suas unhas.
- Corta tuas unhas.

Tırnaklarınızı kesin.

- Pare de roer as unhas.
- Para de roer as unhas.

Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.

- Eu apenas cortei minhas unhas.
- Acabei de cortar as unhas.

Ben sadece tırnaklarımı kısalttım.

Tom está roendo unhas.

Tom tırnaklarını yiyiyor.

Corte as suas unhas.

Tırnaklarını kes.

Não roa as unhas.

Tırnaklarını ısırma.

Tom rói as unhas.

Tom tırnaklarını ısırıyor.

Suas unhas são vermelhas.

Onun tırnakları kırmızıdır.

- Maria nervosamente roía as unhas.
- Maria estava nervosamente roendo as unhas.

Mary sinirli olarak tırnaklarını çiğnedi.

Maria está fazendo as unhas.

Mary tırnaklarını yaptırıyor.

Tom está roendo as unhas.

Tom tırnaklarını çiğniyor.

Ela olhava fixamente as unhas.

O, tırnaklarına baktı.

- Maria sempre tem as unhas bem tratadas.
- As unhas de Maria estão sempre bem tratadas.

Mary'nin her zaman bakımlı tırnakları vardır.

As unhas das mãos crescem cerca de quatro vezes mais rápido que as unhas dos pés.

El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.

E quando você corta unhas à noite

Ve siz gece tırnak kestiğinizde

Ela sempre pinta suas unhas de vermelho.

O, tırnaklarını hep kırmızıya boyar.

Eu nunca corto as unhas à noite.

Gece tırnaklarımı asla kesmem.

Ele se defendeu com unhas e dentes.

Var gücüyle kendisini savundu.

- As unhas de Mary estavam pintadas de vermelho vivo.
- As unhas da Mary estavam pintadas de vermelho vivo.

Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış.

Ela tem o costume de roer as unhas.

Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.

Esqueci de cortar as unhas do meu cachorro.

Ben köpeğimin tırnaklarını kırpmayı unuttum.

Tom tem o hábito de roer as unhas.

Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.

À noite, ainda era incidente cortar as unhas, mas

Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat

Eu tenho o mau hábito de roer as unhas.

Tırnaklarımı yemek gibi kötü bir alışkanlığım var.

As bruxas punham unhas humanas nas infusões que preparavam.

İnsan tırnakları, cadı içkisinin bir parçasıydı.

Você precisa se livrar do hábito de roer as unhas.

Tırnaklarını yeme alışkanlığından kurtulmalısın.

Quando foi a última vez que você cortou as unhas?

En son ne zaman tırnaklarını kestin?

A Maria troca a cor das unhas quase todo dia.

Mary neredeyse her gün tırnak rengini değiştirir.

Feitos de queratina, a mesma fibra do cabelo e unhas humanas,

İnsan saç ve tırnaklarındaki keratin lifinden oluşan boynuz

Ele tem o costume de coçar as costas e roer as unhas.

Onun sırtını kaşıma ve tırnaklarını yeme alışkanlığı vardı.

Eu não consigo cortar minhas unhas e passar roupa ao mesmo tempo!

Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!

O evento de corte de unhas à noite é um número de xamã.

Gece tırnak kesmenin olayı ise bir Şaman adetidir