Examples of using "«наслаждаться»" in a sentence and their turkish translations:
"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,
Bundan zevk alacağım.
Kırsal yaşamdan hoşlanmaya başladı.
yaslanıyorlar böyle arkaya oh keyfime bakayım
Mary nasıl dinleneceğini ve hayattan nasıl zevk alacağını bilmiyor.
şimdiki çocuklar pek bunun keyfini çıkaramıyor sanırım
Televizyon sayesinde kendi odamızda beyzbol maçlarını seyretmenin keyfine varabiliyoruz.
Başkalarının hayatını tatsız yapmadan hayatından zevk almalısın.
ve sonuç olarak tek başımıza o içerikten zevk almamız oldukça kolaylaştı.
Tom hayattan nasıl zevk alacağını bilmiyor.
Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.