Examples of using "Пустыню" in a sentence and their turkish translations:
Çölden nefret ederim.
Alacakaranlık çöl üzerine düştü.
Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
O çölü geçmek tehlikelidir.
Çölün içerisine doğru ilerleyip birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayıp
"Çöle ne görmeye gittiniz?” dedi. “Rüzgarda sallanan bir kamış mı? Söyleyin, ne görmeye gittiniz? Pahalı giysiler giymiş bir adam mı? Oysa şahane giysiler giyip bolluk içinde yaşayanlar kral saraylarında bulunur. Öyleyse ne görmeye gittiniz? Bir peygamber mi? Evet! Size şunu söyleyeyim, gördüğünüz kişi peygamberden de üstündür.