Examples of using "Стыдно" in a sentence and their turkish translations:
Yalan söylemek utanç verici.
- Utanç verici!
- Yüz kızartıcı!
Kendinden utanmıyor musun?
Tom mahcup hissetti.
Yalan söylemek ayıptır.
- Utandım.
- Utanç duydum.
Tom mahcup.
Biz mahcubuz.
Ne kadar utanç verici!
Senden utanıyorum.
Ben kendimden utanıyorum.
Kendimden çok utanıyorum.
Utanç duydum
Utanmıyorum.
Çok utandım.
Rus olmaktan utanıyorum.
Ben çok utandım.
Tom senden utanıyordu.
Bunu itiraf etmekten utanmıyorum.
kötü hissetmelisiniz
yani yazıklar olsun
yazıklar olsun
yazıklar olsun!
Senin adına utanıyorum.
Fakirlik ayıp değildir.
Kendimden utanıyorum.
Tom mahcup olmalı.
O, beni utandırıyor.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Dünkü olanlardan çok utandım.
Kötü İngilizcemden utanıyorum.
O, davranışından utandı.
Aman Allah'ım, çok mahcubum.
Tom yardım istemek için utanıyor.
Geçmişimden utanıyorum.
Belki utanmalıyım.
Bu şekilde konuşmaya utanmıyor musun?
Davranışımdan utanıyorum.
Davranışından utanmalısın.
Benden utanıyor musun?
Utanıyoruz veya suçlu hissediyoruz.
Oğlumun davranışından utanıyorum.
Oğlum kendi davranışından utanıyor.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
Erkek kardeşimden utanıyordum.
Ben davranışımdan utandım.
Aldığı notlardan utandı.
Sana arkadaşım demekten utanç duyuyorum.
Söyleyecek bir şeyiniz olmadığında susmak utanç verici değil.
Yaptığımdan utanmıyorum.
utancın sesi beni azarladı,
Size böyle aptalca bir soru sorduğum için utanıyorum.
Davranışından utanmalısın.
Yaptığından utanıyor.
- Eski elbiselerle gitmeye utandım.
- Eski elbiselerle gitmeye utanıyordum.
- Eski elbiselerle dışarı çıkmaya utandım.
Ben neler yapmışım ya utanıyorum.
O, yasadışı eylemleri için utanmaz.
Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız.
Tom benden utanıyor.
Aptalca davrandığımdan utanıyorum.
- Yazıklar olsun!
- Kendinden utan!
- Ayıp sana!
Çocuklarının davranışından utandı.
Tom yaptıklarından utanıyor.
Geçmiş davranışımdan utanıyorum.
Yaptığımdan utanıyorum.
Biz hepimiz utandığımız şeyleri yaptık.
Davranma şeklinden utanmıyor musun?
Kendinden utanmalısın.
Ne ayıp!
Ona kaba davrandığım için utanıyorum.
Tom Mary'ye kendinden utanması gerektiğini söyledi.
- Bu kadar tembel bir oğlum olduğu için utanç duyuyorum.
- Böyle tembel bir oğlumun olması benim için utanç kaynağı.
Kes şunu. Beni utandırıyorsun.
O, onu söyledikten sonra, utandı.
Tom'a davranma tarzından sonra kendinden utanmalısın.
Ondan hiç utanmıyorum.
- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.
Yaptığımdan utanıyorum.
Yaptığımız şeyden utanmıyorum.