Examples of using "брюк" in a sentence and their turkish translations:
O, asla pantolon giymez.
Tom pantolonunun ceplerini kontrol etti.
İki pantolon satın aldım.
Birkaç pantolon almak istiyorum.
Ben iki pantolonlu bir takım elbise satın aldım.
Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
İki pantolon satın aldım.
Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.