Examples of using "впустить" in a sentence and their turkish translations:
Sen içeri girmeme izin vermelisin.
İçeri girmene izin veremeyiz.
İçeri girmeme izin vermek zorundasın.
Affedersiniz. İçeri girmenize izin veremem.
O, içeri girmemi açıkça reddetti.
Tom'un içeri girmesine izin veremeyiz.
Tom içeri girmesine izin vermem için bana yalvardı.
Onların içeri girmesine izin veremeyiz.
Biz onun içeri girmesine izin veremeyiz.
Onun içeri girmesine izin veremeyiz.
İçeri girmene izin veremem.
Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.
Tom kedinin içeri girmesi için kapıyı açtı.
Tom biraz taze havaya izin vermek için pencereyi açtı.
- Tom içeri girmemize izin vermedi.
- Tom bizi içeri almadı.
Beni içeri almak için biri aşağı gelsin.
Tom içeriye girmemi reddetti.
Tom içeriye biraz temiz hava girmesi için kapıyı biraz açtı.
Biraz hava girmesi için pencereleri açın.
Geçiş izni olmadan girmene izin veremem.
Biraz temiz hava almak için bir pencere açalım.