Examples of using "выгоды" in a sentence and their turkish translations:
ekonomik avantajlarıyla birlikte ortaya çıkarır.
Bu kavramsallaştırmanın harika faydaları var.
Maliyetler avantajlardan daha ağır basar.
Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız.
Ali yine külah peşinde.
Uzaktan eğitimin kazanımları ve kayıpları nasıl ölçülecek?
Bu şapka herhangi bir finansal kâr için yapılmadı.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
aslında halk çıkar beklemezse bu tarz adamlar asla yükselemeyecek ve kendiliğinden yok olacak