Examples of using "высокую" in a sentence and their turkish translations:
Tom yüksek bir maaş alır.
Tom çok yüksek bir maaş alıyor.
tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.
nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini
Şirkette yüksek bir pozisyona sahiptir.
Bizden daha iyi bir puan aldı.
En yüksek dağa ulaşmak istiyorum.
Öğretmenlerimiz hayli niteliklidirler.
Kışın öyle yüksek bir dağa tırmanmasaydın iyi olurdu.
Tom trompetinde bir yüksek G çalamaz ama bir F çalabilir.
Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün.