Examples of using "грубо" in a sentence and their turkish translations:
O çok kaba.
O biraz iğrenç.
O çok kabaydı.
Bu saldırgan.
Bu kaba olur.
Başkalarını işaret etmek kabalıktır.
Tom bize aşırı hırçın bir sesle bağırdı.
Ne kadar kabasın!
- Tom böyle kaba bir şekilde yanıtlamayabilirdi.
- Tom bu şekilde kabaca cevap vermese de olurdu.
Tom, Mary'yle John'un konuştuğu gibi konuşmanın kaba olduğunu düşünüyordu.
Patronunla herkesin önünde alay etmek kabalıktır.
Ona kaba davrandığı için pişmanlık hissetti.
Ona böylesine kaba şeyler söylememelisin.
Birilerine ne kadar para kazandığını sormak kabalıktır.
Çok kaba davranıyorsun.
Tom benim kaba olduğumu söyledi.
Pratik olarak, her iki konuk için bir kilo sığır eti planlamalısınız.
Ona kaba davrandığım için pişmanım.