Examples of using "интенсивно" in a sentence and their turkish translations:
- Yumi yoğun biçimde İngilizce eğitimi alıyor.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce çalışıyor.
Daha yoğun ve etkili çalışmamız gerekiyor.
İşte bunu anlayabilmek için beynimizi yoğun kullanmak gerekiyor
Eğer kardio yaptığında terlemiyorsan, öyleyse onu yeterince sıkı yapmıyorsun.