Examples of using "лимоном" in a sentence and their turkish translations:
Limon çayını severim.
Limonlu bir çay lütfen.
Benim için limonlu çay, lütfen.
Bana limonlu bir bardak çay getir.
- Ne çayı içersin? Limon çayı olur mu?
- Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?
Asla limonla çay içmem.
Ali nane limon içti.
Çayını limonla mı yoksa sütle mi alırsın?