Examples of using "луч" in a sentence and their turkish translations:
kafanın üzerindeki o ölü ışını.
Çünkü ışık yayılırken dağılır.
Bakın, orada bir ışık demeti de var, bakın!
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
Yani tek bir nörona kadar insan kafatası ve beynine odaklanabiliriz.
Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.