Examples of using "окружения" in a sentence and their turkish translations:
Üçüncü Birlik kuşatmadan kurtulmuştu.
İnsan, çevresinin bir ürünüdür.
Ancak Barclay, kuşatmadan korkarak, başka bir geri çekilme.
Bu tür avantajlar, Mack'in Avusturya ordusunun Ulm'deki çarpıcı kuşatmasını elde etmesine yardımcı oldu.
O, onun sahip olduğu, aile hissine en yakın şey.