Examples of using "спрятала" in a sentence and their turkish translations:
Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu.
Mary parayı sütyeninde sakladı.
O, ne sakladığımı bulamadı.
Annemin pastayı sakladığını gördüm.
Mary parayı çorap çekmecesinde sakladı.
Tom, Mary'nin anahtarlarını nereye sakladığını merak ediyordu.
Ben elmasları sakladım.
Tom onun çaldığı parayı nereye sakladığını bildiğini söyledi.
Mary'nin onun anahtarlarını nereye sakladığına dair Tom'un hiç fikri yok.
Onu bir yere gizledin mi?
Ne sakladın?
O, ne sakladığımı bulamadı.