Examples of using "ходят" in a sentence and their turkish translations:
bazı söylentiler var
Söylentiler dolaşıyor.
Tuhaf söylentiler dolaşıyor.
Yaşlı insanlar yavaş yürür.
- Onlar yalın ayak yürüdü.
- Onlar yalınayak yürüyorlar.
...katiller sokakta kol geziyor.
Trenler otobüslerden daha sık gelirler.
Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?
Çocuklar okula gidiyor mu?
Geceleyin trenlerin yoğunluğu daha azdır.
Trenler raylar üzerinde çalışır.
Trenler ne sıklıkta çalışır?
Onlar çok yavaş yürür.
Onun kovulduğuna dair söylentiler var.
Her on dakikada bir otobüs kalkar.
Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.
Otobüsler her on dakikada bir çalışır.
Onlar işe yürüyerek giderler.
Hristiyanlar camiye gitmez.
Çocuklar okumak için okula giderler.
Arada bir birlikte sinemaya giderler.
Dokuz-otuzdan sonra otobüs servisi yok.
Onlar pazar günü kiliseye giderler.
Evlenecekleri söylentisi dolaşıyor.
Çocuklar bir şeyler öğrenmek için okula giderler.
Saat çalışmıyor.
Torunum bu yıl okula başladı.
Bakın, çocuklar suyun içinde çıplak ayakla yürüyor.
Çocuklar sabahleyin okula gider.
Bazı insanlar işe yürürler.
Burada otobüsler her on dakikada bir çalışır.
İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?
Onun istifa edeceği söylentileri var.
Onun yeni bir iş bulduğuna dair söylentiler var.
Japonya'da, bütün çocuklar okula gider.
Çocuklarımızın hepsi yerel okula gidiyor.
Tom ve Mary birlikte kiliseye gidiyorlar.
Tom ve Mary aynı okula gidiyor mu?
Tom ve Mary birlikte okula yürürler.
Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz.
Trenler zamanın gerisinde çalışıyor.
Bu ülkede erkekler her zaman kadınların önünde yürürler.
Romada iken Romalılar gibi davran.
Yaşamın her adımında insanlar kiliseye gidiyor.
Erkekler işe giderler.
Alışverişe giderler.
Bütün çocuklarımız Boston'da okula gidiyor.
Ortalıkta bir geyik dönüyor.
Tom ve Mary çok sık sinemaya gitmezler.
Ai ve Mariko yakın arkadaşlar. Her yere beraber giderler.
Genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderler.
İyi yetiştirilmiş insanlar misafirliğe evi boş gitmezler.
Tom'un karısının ona oy vermediği şeklinde söylentiler var.
O sahilde çok sayıda kızın bikini giydiğini duyuyorum.
bir de üzerine Rusya'nın seçimlerde Trump'a yardım ettiği söylentileri ortaya çıkınca
Steve ve Jane her zaman, kol kola okula yürürler.
Neden insanlar sinemaya gidiyor?
Çocuklar sabahleyin okula gider.
Tom ve John her zaman çalışmak için kravat takarlar.
Şirketin bir Amerikan şirketi ile ilişki kuracağı söylentileri var.
Gerçek erkekler aerobik yapmak için değil, ağırlık çalışmak için spor salonuna giderler.
Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.
O okuldaki öğrenciler üniforma giyerler.
Onun henüz okula gitmeyen iki oğlu var.
Bizans'ın altınlarını da buraya sakladığı rivayet edilir fakat henüz buna rastlanılmadı
Okulda iki çocuğum var.
Tom, Mary ile birlikte her çıkışında her zaman hesabı ödemek zorunda kalmaktan usandı.
Tom ve John genellikle işe giderken kravat takarlar mı?