Examples of using "¡quédate" in a sentence and their turkish translations:
Orada kal.
Kal!
Benimle kal.
Bizimle kal.
Tom ile kal.
Şimdi orada kal.
Onlarla birlikte kal.
Sen sadece benimle kal.
Sadece yakın kal.
Şimdi sakin dur.
Akşam yemeği için kalın.
Bana yakın dur.
İstediğiniz sürece kal.
Sessiz ol ve iyi davran.
Burada kal ve onu bekle.
Biraz daha uzun kalın.
Burada kal!
Tom'la birlikte burada kal.
Bu odada kal.
Orada kal.
Bir an için sakin olun.
Lütfen burada kal.
Sen orada kal.
Bizimle kal, Tom.
- Odanda kal.
- Odanızda kalın.
İçerde kal.
Eğil ve öyle kal.
Bizimle birkaç gün kal.
- Bizimle burada kal.
- Bizimle burada kalın.
Tam orada kal.
Bir yere gitme, orada kal.
Bir yere gitme, orada kal.
- Bir süre kalıp dinleyin!
- Bir süre kal ve dinle.
Bir an burada kalın.
Ceketini çıkarma.
Gerisini kendin için sakla.
- Sessiz ol!
- Sessiz olun!
Altıya kadar evde kal.
Lütfen ben dönünceye kadar bekle.
Bizimle kal.
Kal ve bizimle bir içki al.
Birkaç gün bizimle kal.
- Evde kalın.
- Evde kal.
Tom dönene dek burada bekle.
Lütfen hareket etmeden yatakta uzanın.
Al bunları.
Gel ve Boston'da bizimle kal.
Hareket etme.
Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.
Yağmur yağdığı için evde kalsan iyi olur.
Telefona cevap vermek istersen, evde kal.
- Sağ tarafta kalın.
- Sağdan gidiniz.
Arabada kal.
Kıpırdamadan otur.
Olduğun yerde kal.
Baban dönünceye kadar odanda kal!
Yakın dur.
Lütfen kal.
Burada kalmak zorundasın.
- Oturun, lütfen.
- Oturmuş olarak kalın lütfen.
Bizimle burada kal.
- Evde kalın.
- Evde kal.
Burada kal ve onu bekle.
Eğer acelen yoksa lütfen biraz daha kal.