Examples of using "Baloncesto" in a sentence and their turkish translations:
Onlar basketbol oynar.
O basketbol oynadı.
Biz basketbol oyuncusuyuz.
O, basketbol oynardı.
Ben çok basketbol izlemem.
Dün basketbol oynadık.
Onunla basketbol oynarım.
- Basketboldan hoşlanır mısın?
- Basketbolu sever misin?
Basketbolu iyi oynar mısın?
Ben bir basketbol antrenörüydüm.
Basketbol oynamak ilginçtir.
Basketbol oynamayı seviyorum.
Basketbol oynamak eğlencelidir.
Basketbol çok eğlenceli.
Basketbol izlemeyi severim.
Onunla basketbol oynama pratiği yapmak istiyorum.
Tom bir basketbol oyuncusudur.
basketbol çok oynamazdık ama futbol oynardık
Basketbol takımının bir üyesiyim.
Bir basketbol maçı ne kadar sürer?
- Biz spor salonunda basketbol oynadık.
- Spor salonunda basketbol oynadık.
Bizimle basketbol oynamak ister misiniz?
Bu bir basketbol topu.
Aslında basketbol oynuyorum.
Yüzmeyi ve basketbol oynamayı severim.
Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.
Okuldan sonra basketbol oynayalım.
Buraya basketbol oynamaya geldik.
Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.
Basketbolu sevdiğini bilmiyordum bile.
Biz basketbol oynadık ve sonra sahile gittik.
Basketbol takımımız uzun boylu erkekleri alıyor.
Basketbolda uzun oyuncuların avantajı vardır.
Ben oğlumun basketbol takımını eğitirdim.
Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden
Goril araştırmasındaki topla aynı amaca hizmet ediyorlar.
Dün gece televizyonda bir basketbol oyunu izledi.
Mary basketbolu iyi oynar.
Çoğu basketbol oyuncusu çok uzundur.
Basketbol takımımızdaki favori oyuncunuz kimdir?
Sam, okul basketbol takımına girebildi.
Tom ve arkadaşları geçen hafta sonu basketbol oynadı.
- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.