Examples of using "Brillaba" in a sentence and their turkish translations:
Güneş ışıl ışıl parlıyordu.
Güneş parlak bir şekilde parladı.
Bakın, parlayan şey buydu.
Güneş altın gibi parlıyordu.
Güneş tüm muhteşem güzelliğiyle parlıyordu.
Karanlıkta bir kırmızı ışık parlıyordu.
Güneş parlıyordu ve hava sıcaktı, bu yüzden işten bir gün izin aldım.
Uyandığımda yağmur yağıyordu ama öğleden sonra gökyüzü açılmıştı ve güneş parlıyordu.