Examples of using "Brillo" in a sentence and their turkish translations:
Yaydıkları ışık altında kitap bile okunabilir.
Dudak parlatıcımı sürmeyi ve eteğimi giymeyi gerçekten istiyordum
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
Sevginin ışıltısı olmadan hayatın anlamı nedir?