Examples of using "Celosa" in a sentence and their turkish translations:
Sadece kıskanıyorsun.
O kıskanç bir kadın.
Onu kıskanıyor musun?
Kıskanç mısın?
Mary kıskanç değildi.
Mary kıskanç değil.
O kıskanç ve mantıksız.
O biraz kıskanç.
Benim kız arkadaşım çok kıskanç.
Kıskanç olmalı mıyım?
Kıskanç değilim.
Sanırım o seni kıskandırmaya çalışıyor.
O sadece senin gençliğini kıskanıyor.
Başka bir kızla konuştuğunda onu kıskanıyordu.
Kıskanç insanlar ölür ama kıskançlık ölmez.
Onun diğer bir kızla yürüdüğünü görmek onu kıskandırdı.
- Başka bir kızla konuştuğunda onu kıskanıyordu.
- Başka bir kızla konuştuğunda, o kıskanmıştı.
Kıskandığımı nereden çıkardın?
O benim kıskanç olduğumu düşünüyor.
O, kıskanç olduğumu düşünüyor.
Sen kıskanç değilsin, değil mi?