Examples of using "Cruzando" in a sentence and their turkish translations:
politik fay hatlarını geçebilmeli.
- Birine şans diliyorum.
- Şans diliyorum.
O, caddeyi geçiyordu.
Onun caddeyi geçişini gördüm.
O, caddeyi geçti.
Köprünün ötesinde bir kır evi var.
O, şimdi caddeyi geçiyor.
Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.
Neden caddeyi geçiyorsun?
Yaşlı bir kadın, caddeyi geçiyor.
Bir çocuğun caddeyi geçtiğini gördüm.
Tom Mary'yi yolu geçerken gördü.
Caddeyi geçen adama bak.
O caddeyi geçerken bir araba tarafından vurulup yere serildi.
Pireneleri geçerek Fransa'dan İspanya'ya gittik.
fakat bir anda Mehmet Ali Birand ile yollarının kesişmesi
O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.
- Ben onu caddeyi geçerken gördüm.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.
sınırı geçip Meksika'daki evime gidiyordum.
Bununla beraber Hannibal Apeninler'de devam ettikçe Fabius onu gölge gibi takip etti.
Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara çok dikkat etmeliler.
Caddenin karşısında yaşıyorum.
Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.
Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.
düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir
Caddeyi tek başına geçen küçük bir erkek çocuğu gördüm.