Examples of using "Dólar" in a sentence and their turkish translations:
Bir dolar bir dolardır.
Bir dolar istiyorum.
Bana bir dolar borç verir misin?
Onlar yüce dolara tapıyor.
Yüz sent bir dolar yapar.
Bir dolar bozar mısın?
Doların değeri artıyor.
Bir dolarlık banknotun var mı hiç?
Kayıp dolar nerede?
Dolar neden artıyor?
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
Bir dolar yüz sente eşittir.
- Caddede bir dolar buldum.
- Yolda bir dolar buldum.
Bir dolar da 9,08 TL gibi bir ortalaması vardı
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
Sana bir dolar ödersem, eşit oluruz.
Tom'un gelmeyeceğine dair seninle bir dolara bahse girerim.
- O, bir dolar mağazasında satılıyordu.
- O, bir milyoncuda satılıyordu.
- O, Japon pazarında satılıyordu.
- O, ucuzluk pazarında satılıyordu.
Yani yalan söyleyerek aldıkları bir dolar,
Yen yükseliyor dolar düşüyor.
New York'ta, dolar sekiz şiline değerdi.
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.
Maduro; resmi döviz kurunu '1 Amerikan doları 10 bolivar'a eşit' olarak sabitledi