Translation of "Echarle" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Echarle" in a sentence and their turkish translations:

echarle una mano

ona yardım elini uzatın

Debería echarle un vistazo.

- Bakmalıyım.
- Ben göz atmalıyım.

Puedo echarle azúcar a este café.

Bu kahveye şeker koyabilirim.

¿Podrías echarle un vistazo a este documento?

Lütfen bu belgeye göz atar mısın?

Déjame echarle un vistazo a la imagen.

Resme bakmama izin verin.

¿Por qué echarle la culpa a Tom?

Neden Tom'u suçluyorsun?

Quisiera volver a echarle un vistazo a esto.

Buna bir daha bakmanı istiyorum.

Creo que es mejor no echarle una mano.

Sanırım ona yardım etmemek daha iyi.

- Se me pasó echarle un ojo.
- Olvidé vigilarlo.

Onu izlemeyi unuttum.

No tuve más remedio que echarle a la calle.

Onu kovmaktan başka seçeneğim yoktu.

¿Podría echarle un ojo a mi maleta por un momento?

Bir an için bavuluma göz kulak olur musun?

Deberías mandar a un médico echarle un vistazo a eso.

Doktora gitsen iyi olur.

Acabo de echarle un vistazo a tu blog; parece interesante.

Ben sadece blogunuza bir göz attım-O ilginç görünüyor.

Voy a echarle un ojo a Tom en un ratico.

Tom'u biraz sonra kontrol edeceğim.

Tom se detuvo para echarle una mirada de cerca al auto.

Tom arabaya yakından bakmak için durdu.

No tenía ganas de echarle la bronca por haber llegado tarde.

Geç kaldığı için canım onu azarlamak istemedi.

Voy a descubrir una forma de echarle la culpa de esto a Tom.

Bunun için Tom'u suçlama yolu bulacağım.

- Supongo que necesito alguien a quien echarle la culpa.
- Supongo que necesito alguien a quien culpar.

Sanırım suçlamak için birine ihtiyacım vardı.

- A mi madre se le olvidó echarle sal a la ensalada.
- Mi madre olvidó echar sal en la ensalada.

Annem salataya tuz eklemeyi unuttu.