Examples of using "Entrevista" in a sentence and their turkish translations:
Bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederim.
Röportajın nasıl gitti?
Görüşmesi nasıldı?
Görüşme nasıl gitti?
İşte, en son röportaj!
Bu akşamüstü bir görüşmemiz var.
Umarım mülakat yararlı olur.
Görüşme saat 10.00'da başladı.
Bir iş görüşmesindeydim.
Üç ay sonrasında bir görüşmem vardı
O, bir röportaj yapmayı reddetti.
O her görüşmede farklı bir şey söylüyor.
Görüşme sırasında hiçbir şeyle uğraşmayın.
Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.
Ona önceden mülakat soruları vermek etik midir?
Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı.
Tom'un pazartesi günü bir iş görüşmesi var.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
Toplantı odasında benim iş görüşmem vardı.
Yarın öğleden sonra ikide bir iş görüşmem var.
Görüşme Almanca ve onun tek kelimesini anlayamıyorum.
Bu röportajda, Antonio birkaç yıl önce ölen oğlu hakkında konuşuyor.